Kan geliyor ağzından…
‘’Yaşıyor yaşamaksa, kan geliyor ağzından”
Süleyman Çobanoğlu
Bu söz birçoğumuz için hayatımızın özeti niteliğinde. Bazen olmak istemediğimiz insanlarla beraber olmak, sevmediğimiz bir şehirde yaşamak bize bu hissi hissettirir. Bazen sizi bıçak gibi kesen sözlerle karşı karşıya kalırsınız. Yıkılırsınız, gözlerinizden bir lavla beraber gözyaşı fışkırır. Bütün vücudunuz bir şok etkisine girer. Olduğunuz yere çakılır ve hiçbir şey düşünemez hâle gelirsiniz. Bütün kontrolü kaybeder ve gözyaşının esiri haline gelirsiniz. İşte tam da bu anlarda “ Yaşıyor yaşamaksa, kan geliyor ağzından” dizeleri sizin hayatınız için yankılanmaya başlar. İşte o anlarda nefes alamaz hâle gelir adeta boğuluruz. Bu his yaşamı çekilmez hâle getirir.
Peki bu hislerden kurtulmanın bir çaresi var mıdır? Elbette vardır. Yaşadığımız sürece her zaman bir umut vardır. Ancak umutlara yalnızca tırnaklarımızla kazıyarak ulaşabiliriz. Bunun için de lazım olan şey cesarettir. Cesaret, azim ve inanç. Bu üç his bizi bu bataklıktan çıkarmaya yeter. Ancak bu üç hisse tutunmak böyle bir vaziyette hiç de kolay değildir. Ama yapmak zorundasınızdır. Çünkü ayağa kalkmak ve devam etmek zorundasınızdır. Ağzınızdan kan gelse bile bu yolda ayağa kalkmak zorundasınızdır.
Birçok şey kolay değil. Bu satırları yazarken aklımdan geçen tonla sorun var. Aşamayacakmışım gibi gelen bir sürü sorun. Biliyor musunuz? Üstte yazdığım motivasyon cümlelerine bazen benim de inancım yok. Çünkü kendim dışında o kadar fazla olumsuz durum var ki, üstelik en kötüsü de bunları ben değiştiremiyorum. İşte böyle durumlarda bir başka dizeler aklıma geliyor: “Bir hayat sürmek değil bu bizimkisi/ Bir hayat sürünmektir benazir.” İşte bu noktaya geliyorum.
Biz bu hayata sürünmeye mi geldik?
Yorumlar
Yorum Gönder